Babalar günü dolayısı ile tüm yurtta, dış temsilciliklerde, KKTC'de !!! ( Biraz abartılı mı bir giriş oldu ne ) bir dizi etkinlik yapılırken, en Baba etkinlik adreslerinden birine Paşabahçe Stadı ev sahipliği yaptı...
Paşabahçe Spor Kulübü Futbol Okulu sporcuları Babalar Günü dolayısı ile ailece Yeşil-Kırmızılı camianın stadında yerlerini aldılar. Tabii ki günün yıldızları Babalar olunca da sahaya her biri Maradona, Kempes, Franz Beckenbauer, Taçsız Kral Pele misali bir çıkış yaptılar.
Tribünlerde yer alan anneler ise " Bu bir ayrımcılık Anneler Gününde neden yapılmaz ki? " diye biraz tebessüm, tepki karışık bakmakta idi sahaya...
Babalar-Oğullar maçı güne özel kareler ile renklenirken, bazı babaların Fenerbahçe-Galatasaray maçında sahada imişçesine üst düzey performansları, tempolu oyunu çocuklarını bazı anlarda sinirlendirmedi !!! değil... " Baba kendine gel, babalığını bil çalımlarken terse yat, sen günün kahramanları değil birer simgesisin sadece " bakışları çıktı bazı minik kramponlardan.
Futbola ait her şey vardı sahada...ofsayt, penaltı, faul, aut, sembolik kavgalar, hakemi tartaklama isteği , hatta çıkan Kırmızı Kartlar...kale arakasından bir Beykoz maçında yaşandığı ve televizyon ekranlarına düştüğü gibi gole giden topu kesme hamlesi dahi vardı....
Paşabahçe Stadında sabah erken saatlerde başlayan ve 4 grup halinde yaşanan özel Babalar Günü maçları öğle sıcağında babaları biraz zorlamadı da değil..." Arkadaş biraz koş ya iki top at " diyen takım arkadaşına kimi " Bende şeker var " kimisi " Ben de tansiyon var " derken, bir diğer veli ise sol kanattan vura, kıra koşturup " Ben gol atacağım kimseye acımam " misali oynamakta idi.
Gel sizi barıştıralım dedik Galatasaray ve Fenerbahçeli formalı Babalara, ..." Baba bizde yanlış olmaz, neysek o ben şampiyon, manpiyon dinlemem " muzipliği ile el vermediler...
Günün farklı maçlarından ses kaydı yapsak 4 bölümlük dizi olacak cümleler düştü hem babalardan, hem sahada karşılarındaki çocuklarından hem de tribündeki annelerden...
Anneler demişken her birinin elinde cep telefonu, babalarına çalım atan çocuklarını çekmeye odaklanmışlar, kimi yere düşen eşini çekmekte..." Bak düşenin dostu olmaz misali "
Maçta fark yiyen bir yaş grubunda babaların yanında aldık soluğu, kan ter içinde sularını içtikten sonra döküldü birinden cümleler..." Arkadaşlar babalara mı geldik ne? nu ne hal, bu kadar madara olmak yetmedi mi? haydi biraz ciddiyet "
" Tamam işte en baba cümleyi sen kurdun be tertip dedi biri " bir başka biri seslendi bize, " Fotoğraf çeken kardeş biraz da beni çek , bak yaş 61 "
Baktık ötede o oda kim Beykoz'da da Yöneticilik yapan Safter Eroğlu, Hakemin peşinden bir koşmakta ki goldü niye vermedin diye Hüseyin Bolt sandık biran...bir diğer köşede yine Beykoz Kulübünde Yöneticilik yapan Salih Dursun çıktı karşımıza, Hakemin verdiği en direk atış öncesi rakip barajının dengesini bozmak için aralarına sızmış, barajdaki 3 çocuğun boyu toplamı onun boyuna ancak erişmekte....hakem aradan çık diyor, çaktırmadan yeniden geliyor...
Paşabahçe Stadında 4 seanslık tedavimizin !!! sonu yaklaşırken bizde acaba babalara mı geldik ne derken, fark etmeden üstümüzdeki tişort çamaşır makinesinden yeni çıkıp ipe serilenlere benzemiş...Dört seansta içtiğimiz siz deyin 3, ben diyeyim 4 litre su üstümüzde buharlaşmış...
Ha bu arada Babalardaki forma renkleri de oldukça çeşitli idi...genelde Galatasaray Formalı babalara rast geldik, Fenerbahçeli birkaç baba adeta yıkılmadık ayaktayız derken biz önce Paşabahçe sonra Sarı Siyah Beykoz Formalı babalara dikkat kesildik...afferin dedik özü sözü bu babalar dedik içimizden...
Çekim mekim bitti, biz ayakta zor duruyoruz yorgunluktan, " Baba ne oldu yahu, sen günde 4 maç çıkaran biri idin " deyince günün anlam ve önemine binaen cevabımızı yapıştırdık " Babalara geldik !!! "
TALİP ERCAN- EN BABA HABER BEYKOZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder