Milliyetçi Hareket Partisi Beykoz Merkez Mahalle Başkanı ve Beykoz Sevdalısı Ahmet Baygın yine bir önemli ama görünmek istenmeyen konuya parmak bastı!
Ortaçeşme Mahallesinde Beykoz Çayırının yanında yeni ve kayıt dışı bir yaşam alanı oluşturulduğuna vurgu yapan Baygın, Beykoz Belediyesi Zabıta Birimi bura ilgili bir inceleme, çalışma yaptı mı? Mahalle Kültürünün yaşandığı Beykoz'da bu durum kimseyi rahatsız etmiyor mu? sorularına içeren bir paylaşımda bulundu...
Bu Mahallede Artık Tanıdık Yüzler Yok
Uzun zamandır Beykoz’un Ortaçeşme Mahallesi’nde sokaklar tanıdık değil. Park halinde duran panelvan tipi araçlar sıradan bir araç değil; kimisi salon, kimisi mutfak, kimisi banyoya dönüşmüş. İçinde yaşayan insanlar var. Yanlış anlaşılmasın, mesele bu değil. Hayat bu. Herkesin başına her şey gelebilir. Bir gün senin de olur, benim de. Kimse kimseyi yargılayamaz.
Ama…
Bir gün baktım, bir araç. Ertesi gün üç olmuş. Bir hafta sonra altı, sekiz… Şimdi o sokaklarda yürümek cesaret işi. Akşamları sokak tenhalaştığında, mahallelinin ayakları geri geri gidiyor. Çünkü orası artık bir mahallenin sokağı değil, tanımadığımız insanların kamp alanı. İyi niyetle yaklaşıyorsun ama etrafı saran ağır koku, ne yazık ki iyi niyeti de nefessiz bırakıyor.
Şimdi soruyorum:
Beykoz hâlâ mahalle kültürü yaşayan ender yerlerden biri. Herkes birbirini bilir. Ama bu araçlarda kalanlar kimdir, necidir, nereden gelmiştir, kimse bilmiyor. Bu sessizlik, bu kayıtsızlık sadece rahatsız edici değil, aynı zamanda endişe verici.
Ve asıl meseleye gelelim…
Beykozlunun çatısını ölçen zabıta nerede?
Bahçesine pergola yapınca soluğu kapısında alan zabıta, sokağın ortasında kurulmuş bu kamp hayatına neden kör?
Yoksa zabıta müdürü hâlâ bir önceki başkanın gölgesi olmaktan başka bir meziyet geliştiremedi mi?
Yoksa Beykoz halkına hayatı zindan etmekle meşgul olduğu için sıra buralara gelmedi mi?
Soruyorum:
Beykoz Çayırı’nın arkasını işgal eden bu kişiler kimdir?
Kaç zamandır buradalar?
Ne zaman gidecekler?
Ve en önemlisi…
Ne zamana kadar görmezden gelinecekler?
Soruyorum çünkü sadece bir vatandaşım. Ne bir koltuk derdim var, ne bir ajandam. Bu mahallenin toprağında büyümüş, sokağında çocukluğunu bırakmış bir insanım. Sessizliğiniz büyüyor, rahatsızlık da öyle…
Artık konuşma sırası sizde Beykoz Belediyesi.
Ya konuşun, ya gereğini yapın.
Yoksa bu sessizlik yakında herkesin dilini çözer. Hem de sizin istemediğiniz şekilde…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder