gözümüz, kulağımız hep Beykoz'da...bu ilçede oturupta Beykoz ile hiçbir samimi düşüncesi olmayan birçok ismi de bilirim..dolayısı ile gözlerden uzak olsakda , gönüllerden uzak kalmamaya gayret etmekteyim.
Dışarıdan bakınca Beykoz'da herşey güllük-gülistanlık gibi görünüyor sanmayın, bir sessizlik bir beklenti hakim insanların gözünde. Hani hep der dururlardı ya "Bir Turizm Beldesi-İlçesi " olacağız diye bunu artık çocuklarımızı geçtik torunlarımız görebilecek mi acaba?
Turizm için ne tür bir çalışma yapıldı, başladı ki bizlerin haberi olmadı...ha cam sanat merkezlleri kuruldu okumuyormusun derseniz, okudum hem de haberi sayfalarıma bile aldım da, nerede Oteller-Moteller-Pansiyonlar-Otantik Mekanlar-Organik Tarım alanları ?
Bence Beykoz her dakikasınıda kaybedilmiş anları yaşamakta, o gürül gürül akan Onçeşmeler suyu kesilince, ki şimdi nereden bir bağlantı, ekleme yaptılarsa az da olsa akmakta, işte o zaman kaybedildi ilçe..
Ha kaybetmeenler var mı var, kimler mi onlar 2B denen olayın yarattığı zenginler.....Beykoz'a geldiğimde benden sigara parası isteyen bazı dostlarım vardı, şimdi altlarında araçları ile turlarken görmekteyim, diyorum ki ortak dostumuza ,"Buna Piyangodan, Altılıdan, Sayısal'dan para mı çıktı?"
Yok diye cevap verip elkiyorlar, " 2B piyangosu vurdu" Yani bu iş bu kadar basit mi? bu kanundan beklenen milletin evlerinin sahibi olması mı idi, yoksa milletin yerlerini mantar gibi biten mütahitlere pardon Gayrı Menkul Firmalarına satıp çekip gitmesi mi idi? Yani ben diyorum ki sen vatandaştan sabah 2B arazisi için 200 bin lira almışsın, o gidip öğleden sonra 1 milyon 200 liraya satmış....burada bir adaletsizlik, kul hakkı yok mu acaba ? ha namusu ile evinde oyutmak içn bin bir zorlukla o parayı bulup veren ve yerini de satmayanlar yok mu var, o da başka hikaye
Beykoz'da ne değişti ki Kulüp Binası yıllardır aynı durumda, iki kurum bir araa gelip te anlaşış işler hale getiremiyor, Beykoz Meydanı derseniz taş yığınına dönmüş, yeşil alan kalmamış, ilçenin eskileri evlerine kapanmış, ve sokaklarda avare, avare dolaşan yüzlerce genç...işsiz gezip duran her gördüğü eski dostundan para dilenen temebeller...bol, bol siyaset yapan ihtiyarlar...hep isyankar bir hal hali...
Yıllarca oturduğum, şu anda annemin oturmakta olduğu Şahinkaya Yokuşu...mezarlığa kadar uzanan yol...değişen ne var? birkaç eski binanın yenilenmesi dışında, o hızlı kıldırıyor diye teravihlerde koştuğumuz Meryem Hatun Mescidinin yeniden yapılmasının dışında....Şahinkaya'da top oynadığımız tepede villalar var, sahamızı gasp ettikleri gibi şimdi de yan tarafında yapılmakta olan Beykoz Arena Projesine ikide bir ağaçları kesiyorlar diye şikayet eden kodamanlar....
Velhasıl Beykoz Hattında yeni bişey yok diyecektim ki Yeniköy-Beykoz hattına büyük tekneler gelmiş sefer yapmakta, haksızlık yapmayayım....Fabrika arzileri derseniz Sümerbankda bak agibi çalışan setler dışında aynı tas anı hamam...hani ya denmişti Rakı Fabrikasının yerinde 5 yıldızlı otel yapılacak diye, Cam Fabrikasının önü ise gece yüzen gençlerin gece kafa çeken mekansızların yerine dönmüş...biz yazarak, kendimizi avutacağız, sizlerde okuyarak...keşke gerçekten bir zaman makinası olabilse.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder