23 Haziran 2020 Salı

BEYKOZ'UN CAZİBE MERKEZİ 3 KARDEŞ !



Beykoz İlçemizde bir yer var ki bir birinden ayrı kalması kesinlikle düşünülemez...biz onları haberimizde " Cazibe Merkezi 3 Kardeş " olarak nitelendireceğiz. Bunlardan birincisi Anadoluhisarı Kalesi, diğer ikisi Göksu ve Küçüksu Nehirleri...

bu üçlü tarihi süzgeçte yapılacak incelemede Şairlerin, Ressamların, Yazarların, Fotoğraf Sanatçılarının Beykoz İlçesinde en çok tercih ettiği mekanların başında gelecektir...

Anadoluhisarı Kalesi 139 Yılında Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmaya başlandığı günler itibarı ile Beykoz ilçesinin Müslüman Türk Toplumu için ilk yerleşim yeri olan yer olarak gösterilmekte. Bunun izlerini Evliya Çelebinin " Seyahatnamesinde " bulabilmek mümkün.



Küçüksu ve Göksu Nehirleri de bulunduğu yer konumu ile Osmanlı Döneminde en şaşalı günlerini yaşayan mekanlar arasında sayılmakta. Gezinti, piknik ve sandal sefalarının yapıldığı nehirde nice aşıkların tanışıp evlendikleri konuşulmakta.

Tabii ki bu iki nehrin önemi sadece Osmanlı Dönemi ile de sınırlı değil, Cumhuriyet Döneminde de insan yoğunluğun had safhaya vardığı mekanlar olmuştu. Kalkan vapurlar ile bölgeye gelen İstanbullular güzel bir hafta sonu geçirmekle kalmaz, bir sonraki hafta için de aynı düşünceleri yaşarlarmış.


Bahsettiğimiz bu " Üç Kardeşin " ortak özelliği Ressamların eserlerinde mutlak surette bir iz bıraktığı yerler olmalarıdır. Türk Resim Sanatının tanınmış her hangi bir ressamı yoktur ki buraya ait bir eseri olmasın. Aynı şekilde Fotoğraf Sanatçıları için de bir cazibe merkezi konumundadırlar.

Yıllar, yılları kovalarken bölgenin kaderi değişmeye başlar, önce Üsküdar-Beykoz Karayolu Tarihi Kalenin içinden geçirilir. Kaleyi bir zamanlar değişik özel işletmeler sarar, kalenin duvarlarına yaslanan gecekondular misali...



Öte yandan Göksu ile Küçüksu Nehirleri arasındaki bölgede yeşillikler kaybolmaya yüz tutar, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün yapımı esnasında o tarihi çayır bir şantiye alanına dönüşür. Bir ara Otopark, yanlış duymadınız çimler üzerine dökülen çakıl taşları sonrasında otoprak hizmeti verilir.

Anadoluhisarı-Göksu-Küçüksu Üçgeninin eski parlak günlerine dönebilmesi için bölgeden bir ses çıkar...Avukat Ferda Kazancıbaşı yıllar süren bir mücadele sergiler...yıllar sonra Çayırlık alanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenleme yapılır...



Şimdi sıra birkaç kez sembolik yapılan televizyon kanallarında haber olan Göksu-Küçüksu Sandal sefalarının geri gelmesine gelir, gelmesine de bu kez o temiz sular yok olmaya başlar...Göksu'da su akışı dururken, Küçüksu'da İski'nin Arıtma Tesisi olmasına karşın Küçüksu Sarayı yanından denize kirli bir akış devam eder...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder