27 Haziran 2020 Cumartesi

TALİP ERCAN, " HERKEZ ANI YAŞAMA DERDİNDE...."



Değerli Dostlar, şu Covid-19 Pandemi sürecinde kafamızdaki yaşam şekli de erozyona uğramış gibi...uzun vadeli planların yerini kısa hatta anlık planlar almış durumda....

Zaten Emeklilik yaşının 60'a dayanması sonrasında değişen bakış açısı, bir kez daha değişime uğrarken, dediğim gibi anı yaşama hali var...tabii ki bu hal bizi de etkilemedi değil, en basit örneği ile ifade etmem gerekirse ileride yapacağım işleri sıraya koyduğumda işte o sıradakilerden birisi de " Beykoz Spor Kulübü Tarihi " ile ilgili , en azından benim yaşadığım, gördüğüm zamanlar ile ilgili bir kitap yazma projem vardı...

Abim Muammer Ercan'ın başlattığı, sonrasında benim de dahil olduğum Arşivleme çalışmamızda, o gözümüz gibi baktığımız sayfaları şu pandemi sürecinde kamuoyu ile paylaşma düşüncemiz belirdi. Kolay değil, 40 yılın emeği olan bir birikimden bahsediyorum.

İşte o tarihin yapraklarını çevirdiğimde, her bir yaşanmış anıları yeniden hatırladım, yaşadım...maçlarda yediğimiz jopları, Beykoz Stadına metrelerce pankart asma çalışmamı, deplasman maçlarını, sevinç ve hüzünlü anları, bugün hayatta olmayan Yönetici, Futbolcu, Teknik Sorumlu-Antrenör ve tribündeki dostlarım gözümün önüne geldi...

İşte benim yaşadığım anlık yaşam düşüncemde, Beykoz çok ama çok ayrı bir yer tutmakta. Tamam evliyiz, barklıyız, çocukluyuz ve de emekliyiz de bizlerinde özel yaşamları var da sanki yarın bir felaket gelecek de dünya tersine dönecek, kıyamet kopacakmışcasına elimden geldiğince işte bu arşivden süratli bir paylaşım yapmaktayım.

Tabii ki ahiret hayatımız için de görevlerimizi ifa etmekteyiz, kimsede kul hakkımız da kalsın istemeyiz...bu sebeple biraz içe kapandım gibi...dışarı çıkma isteğim fazlaca yok, zaten zorunlu olmadığım anlarda da çıkmıyorum.

Hepimiz bu pandemi sürecinden öyle ya da böyle etkilendik...Allah'ıma şükürler olsun 28 sene çalışmanın emeği emekliliğimi kazanmıştım, hatta 2 sene de geride kaldı. Çevremizde çok işsiz kalanlar oldu, Allah onlara kolaylıklar versin...

Gençler ki geleceğimiz onlar  Yaz Aylarında geçici işler ile okul zamanları için bir parça da olsa birikim yaparlardı, o durum da ortadan kalktı. Aileleri zaten kıt kanaat evi geçindirmekte, faturalara yetişememekte...genç yaştaki çocuklarına para veremez durumda. 

Şu anda tamamı ile İnternetin esiri olmuş bir dönem yaşamakta gençler...evlerde kaynayan tencereden bahtlarına ne çıkarsa razılar...öyle arkadaşları ile Dünya Markası-Zinciri Cafe-Restoran ve diğer işletmelerde harcayacak paraları da yok zaten. Evlerde İnternetin başında geçen zaman dışında uyumaktalar.

Bu yaşananlar ve ifade etmeye çalıştıklarım sadece Beykoz'a, İstanbul'a, Türkiye'ye özgün bir hal değil, dünyada aynı sıkıntılar yaşanmakta. Kimse geleceğe iyimser bakamıyor, milyonlar işlerini kaybetmiş durumda. 

Beykoz'da iş sahasının olmaması ise bu ilçe insanını daha da sıkıntıya sokmakta, imar, isyan, tapu falan-filan kimsenin umurunda da değil...öte yandan ise ilçedeki evlerin tahminen yüzde 70-80'i o bahsedilen Büyük İstanbul Depremi olursa kesinlikle yıkılacak yorgunlukta.

Karamsar, sıkıntılı, kasvetli kısacası bütün olumsuz durum sıfatları yaşanmakta Beykoz'da...giderek Covid-19 Salgını önlemleri de bırakılıp gidilmekte...çoğu gençler " Zaten bizler yaşayan ölü haline gelmişiz , sen ne diyorsun Aga..." modunda.

İşte bu hal ve yaşananlar ortada iken biraz olsun futbola meraklı, Beykoz Nostaljisine meraklı kesimi sınırlı dakikalar için de olsa ortamlarından uzaklaştırabiliyorsam ne mutlu bana...

Şunu da söylemek isterim ki sosyal medyada hayatın her anını yaşamakta olan, dostları ile irtibatlarını kesmeyen, bu anları paylaşanları da kötü niyetli bakmayın, ben şahsen öyle yapıyorum...herkes kendine yeni yeni uğraşlar bulmakta, bunda bir kötülük de görmüyorum....bırakın gezsinler, eğlensinler, yiyip-içip paylaşsınlar...

O halde her başlayan yeni günde herkese Selam, Nostalji Devam........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder