Beykoz’da son dönemlerde yaşadığımız kira artışları artık halkın alım gücünü aşan, toplumsal huzuru bozan bir noktaya gelmiştir.
Elbette bu yalnızca ekonomik bir mesele değildir; barınma hakkı, hukuk düzeni, adalet duygusu ve komşuluk hukuku ile doğrudan bağlantılı bir krizdir. Hepimiz haktan, hukuktan, adaletten söz ederiz ama iş kendi menfaatimize geldiğinde çoğu zaman bunları eğip bükeriz. İşte asıl sorunumuz tam da buradadır.
Bugün Beykoz’da bazı ev sahipleri, 15 bin lira değerindeki evini öğrenci yurdu gibi ruhsatsız şekilde işletmekte, yatak başına kira alarak bir anda 45 bin liralık gelir elde etmektedir.
Bu yöntem sadece kira piyasasını altüst etmiyor, aynı zamanda can ve mal güvenliği açısından büyük riskler doğuruyor. Yangın güvenliği olmayan, ruhsatsız, denetimsiz ve kaçak bu tür uygulamalar hem öğrencilerimizi hem de apartmanlarda yaşayan komşuları ciddi tehlikelere sürüklüyor.
Bir evin gerçek değerinin çok üstünde, haksız kazanç peşinde koşmak kısa vadede kâr gibi görünse de uzun vadede Beykoz’un huzurunu, güvenliğini ve kardeşliğini bozmaktadır.
Üstelik Beykoz’un kendine has bir durumu vardır. Üniversitelerin artışıyla birlikte öğrenci sayısı yükselmiş, barınma ihtiyacı katlanmıştır. Buna karşın imar ve dönüşüm süreçleri yavaş ilerlemekte, yeni ve güvenli konut arzı sınırlı kalmaktadır.
Böyle bir tabloda evini kaçak yurda çevirenlerin tavrı, sadece bireysel bir tercih değil, bütün ilçeye yük bindiren bir sorumsuzluk haline gelmektedir. Sen de ben de bu yola saparsak, yarın bu şehrin altından kalkamayacağı bir barınma kaosu ile karşı karşıya kalırız.
Beykoz Belediyesi’ne buradan açık bir çağrı yapıyorum: Bu sorunun çözümü belediye yetkililerinin kararlılığından geçmektedir. Kaçak şekilde işletilen bu yapılar derhal tespit edilmeli, mühürlenmeli, yaptırımlar uygulanmalıdır. Ama yalnızca yasaklamak yetmez; aynı zamanda çözüm üretmek zorundayız.
Belediyemiz, üniversitelerimizle birlikte çalışarak güvenli, denetimli, büyük kapasiteli bir öğrenci yurdunu hızla hayata geçirmelidir. Böylece öğrencilerimiz fahiş fiyatlardan korunacak, aileler huzur bulacak, ilçemizde de barış ve düzen sağlanacaktır.
Bizler bu konuda belediye yetkililerine tam destek olacağımızın sözünü veriyoruz. Çünkü bu mesele siyaset üstüdür, bu mesele Beykoz’un geleceği meselesidir. Hukukun, vicdanın, adaletin yanında durarak el ele verirsek, hem kira krizini aşar hem de ilçemizde komşuluk hukukunu, güvenliği ve huzuru yeniden tesis ederiz.
Kıymetli hemşerilerim; unutmayalım ki kolay kazanç kalıcı huzur getirmez. Beykoz’u ayakta tutacak olan, hakça paylaşım, dürüstlük ve dayanışmadır. Gelin, herkesin hakkını koruyalım; fahiş kira değil, hakkaniyetli kira olsun. Öğrencimiz de, komşumuz da, ev sahibimiz de kazansın. Biz buna hazırız, sözümüzdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder