10 Ağustos 2020 Pazartesi

MUAMMER ERCAN..." BU İŞİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ "

Kısa süre önce, yoksul zengine yardım ediyor diye, bir yazıyı kaleme almıştım. Bazen insan öyle şeyler yazmak istiyor ki, fakat her seferinde erteliyorum. Bilindiği gibi dünyada birçok ülke, virüs hadisesi sebebiyle, ekonomik anlamda sıkıntı yaşamaktadır. Fakat buna rağmen kulüplerimiz, bol keseden harcama yapmaya devam ediyor. Üstelik spor kulüplerimizin bir çoğunun  borç batağında olduğunu hepimiz bilmekteyiz. 

Bilindiği gibi geçen yıl “Bankalar Birliği” ile anlaşmaya gidildi. Yapılan anlaşma sonrası, birçok spor kulübünün borçlarının, yarıya yakını iki yılı, ödemesiz olmak üzere, ötelenmiş oldu. Ayrıca bugün itibariyle alacaklılar, borçlarını tahsil etmek isteseler, kulüplerimizin çoğu, banka ve tefecilerin eline geçer. 

Aslında hepimiz çok iyi biliyoruz. Gerektiğinde olası bir yardımın kime, hangi kurum ve kuruluşa yapılacağını.  Dilerseniz size yardım kelimesinin sözlük anlamından bahsedeyim. TDK ( Türk Dil Kurumu ) nun tanımına göre, yardım kelimesinin sözlük anlamı. Kişinin ve kurumların elinde bulunan olanakları ve gücü başka bir kimsenin iyiliği, onun gereksinimi için kullanmasıdır.

Genellikle karşılıksız verilen bağış türü şeylere yardım demekteyiz. Pekala kimlere yardım yapılabilir derseniz, tabii ki ihtiyacı olan şahıs, kurum ve kuruluşlara yardım yapılabilir. O zaman dilerseniz bunlara birkaç örnek verelim. Bunların başında hiç bir geliri olmayan, gerçek anlamda yardıma ihtiyacı olan, başta akrabalarımız, kolu komşu, sonrasında ise kurum ve kuruluşlar gelmektedir.

Aslında yardımın en makbul olanı ise, birinci derece yakınlarımıza yapılmış olanıdır. Sonra sırasıyla komşularımız gelmektedir. Daha sonra ise oturduğumuz  semtte yer alan dernek, kurum ve kuruluşlar gelmektedir. Bunların başında ise yöre dernekleri,  okullar, vakıflar, sağlık kurum ve kuruluşları ve ibadet alanları gelmektedir. Birde ülkemizin genelinde ve yurt dışında,  birçok ihtiyaç sahibinin yardımına koşan, yardım derneklerimiz bulunmaktadır. 

Bu kurumların başında ise “KIZILAY, AFAD, THK, ŞEHİT AİLELERİ VE MEHMETÇİK VAKFI, ÇOCUK ESİRGEME KURUMU, DARÜLACEZE ve  LÖSEV” gibi kurumlar gelmektedir. Dilerseniz sizlere başımdan geçen bir hadiseyi anlatayım. Herkes gibi bende özel günlere önem veren biriyim. Geçtiğimiz aylarda kızımın doğum günü kutlaması vardı. Özel günlerde bir çoğunuz gibi bende, ne hediye alsam diye strese giriyorum. O an aklıma çok güzel bir fikir geldi. Onu mu alayım, bunu mu alayım diye düşünürken, bu seneki yaş gününe, ben en iyisi mi, kızım adına, bir hayır kurumu veya sosyal projeye katkıda bulunayım, dedim. 

İşe, hesabımın olduğu bankanın, yardım kuruluşlarının olduğu bölüme göz atmakla başladım. Yardım hesaplarının olduğu sayfaya girdiğimde, hepimizce bilinen birçok derneğin hesap numaralarını görme fırsatım oldu. Yalnız ne yalan söyleyeyim, sayfada gezinirken dikkatimi çeken bir hesap numarası, gözüme ilişti. Gözüme ilişen bu hesap numarası, Fenerbahçe Spor Kulübü adına açılmış olan bağış hesabıydı. 

O an gözlerime inanamadım. Türkiye’nin en sayılı, zenginlerinden olan, Ali Koç’un başkanlığını yaptığı, Fenerbahçe Spor  Kulübünün bağış hesabını görünce,  şaşkınlığımı gizleyemedim. Oysa aynı sayfada yer alan, o kadar çok, hayır işleri yapan dernek, vakıf gibi kurumların arasında, bu ismi görmek beni son derece üzmüştü. 

Bir düşünsenize, Çocuk Esirgeme Kurumu, Şehit Aileleri Derneği, Mehmetçik Vakfı, Lösev gibi kurumlar varken, siz Fenerbahçe’ye yardım yapar mıydınız? Birilerinin sesini şimdiden duyar gibiyim. “Abi sen ne diyorsun, söz konusu Fenerbahçe ise tabii ki yaparım diyebilirsiniz.” Siz şayet  böyle projelere bağış yaparsanız; bu oyuncular daha çok, uçak gibi arabalara biner ve lüks rezidanslarda yaşamaya devam ederler. 

Kısacası sizlere diyeceğim o ki, ülkemizde yer alan birçok dernek ve vakıf sosyal projeler üretip, ihtiyaç sahibi olan insanlara yardımda bulunuyor. Bilinen o spor kulüplerinin, kimlere ne amaçla hizmet ettiği, bu güne kadar taraftarına ne kazandırdığı sorgulanmalıdır. Birde en son dün akşam, özel bir televizyon kanalında Beşiktaş Spor Kulübü için bağış toplama kampanyasına şahit olduk. 

Meğersem ne çok seveni varmış, siyah beyazlı ekibin. Hani o bazı şirketlerin yapmış olduğu yardımlar var ya? Onların birçoğu, devlete ödenen vergiden düşülüyor, bilmenizi isterim. Kısacası belirli taraftar grubunun  haricinde, kimse kimseye hayrına yardım etmiyor. Bana kalırsa Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu işe bir an önce bir çözüm bulması gerekiyor.  Yoksa bu işin sonu, felakete doğru gidiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder