15 Temmuz 2021 Perşembe

BİR İNSAN FUTBOLUN TAM İÇİNDE OLUP ONDAN NEFRET EDEBİLİR Mİ?


Zaman, zaman kızgınlıkla o andaki haleti ruhiyem ile yazdığım yazılardan sonra bazı dostlar arar, " Pire için yorganı yakma..."

Evet haklısınız da o yorganın içindeki yünler pireler tarafından yenip yutulmuş ise ne yapalım? sadece bir pire değil ki olay...

Bir zamanlar Beykoz Kulübü ile aynı kaderi paylaşanlar, aynı liglerde mücadele eden takımlar birer, birer üst liglere çıkmakta...biz olduğumuz yerde sayıp duralım...

Beykoz Spor Kulübünün yaşadığı ve yaşattıkları pek çok insanda uzaklaşma eğilimini ortaya çıkarmıştı...geldik mi aynı noktaya...geçenlerde yazmış idim, Beykoz Stadına adım atasım yok, hatta önümüzdeki günlerde başlayacak olan Nihat Akbay Turnuvasının bazı maçları burada oynanacak...dostlar takılmakta, " Abi turnuva maçlarına da mı gelmeyeceksin? "

Futbol ile bu kadar iç içe olup, bu kadar nefret etme halini yaşamak garip bir tezat olsa gerek...pandemi sürecinde farklı alanlara açılayım dedim...belgesel tarzda, röportaj şeklinde çalışmalarım oldu. Sanki bu alan beni biraz daha cezbetti...

Bir zamanlar Beykoz Stadında olsun diğer kullandığımız statlarda olsun  Orduspor, Giresunspor, Fatih Karagümrük, Kasımpaşaspor, Eyüpspor, Samsunspor gibi takımlar ile oynarken Efsanelerimizden Recep Gürbaşak Hocamızın ifadesi ile şimdilerde Çırçırspor, Horhorspor, Başıbüyükspor, Çiftetellispor gibi takımlarla oynama mecburiyeti...

Gel de dayan bu hale...ben futboldan soğumayayım da kim soğusun, pardon kimler soğumasın...Türkiye Milli Takımının maçını bile izlemeyen ben şimdilerde Masterler-Veteranlar Ligi maçları ve oralarda oynayan bir zamanların profesyonel, yıldız isimleri ile anıları canlandırıp avutuyorum kendimi...

Kulüp Binamız elden gitmiş kimin umurunda !, Tombaladan çıkan Bölgesel Amatör Ligde 1 ay sonra 2021-22 Sezonu Antrenmanları başlayacak kimin hevesi kaldı, hatta bir birinden zorlu rakipler olacak ligde tutunabilmenin bile mucize olabilme riski varken...

" Ha gayret şu işe bulaşmadan bir zamanımı doldurayım "  hali var bazılarında..." Biz vereceğimiz rakamı sunduk, günah bizden gitti "  durumunda kimileri...

Bu kadar zor mu yahu, verilen parayı  alıp kenara çekilmek? bu neyin inadı? üstelik hiçbir zaman kurtulabilme hali de mümkün görünmez iken...

Dedim ya futboldan nefret ettim, bir ara Lise çağlarında oynadığım Hentbola bulaşayım kafam dağılsın dedim, o da bir yere kadar...amatör maçlara haber amaçlı da olsa attım kendimi yine çare olmadı...

At'a bindim, Ok attım, yüzdüm, balık tuttum, Beykoz dışına kaçışlar yaptım, Kano kullandım, kilometrelerce yürüyüşler yaptım yine de üzerimdeki stresi atamadım...Allah aşkına bırak git artık! elimizde kalan son sevdamızı da aldığın yeter! aylarca bir umut, bir mucize olur diye takıma destek, moral verdim olmuyor, olmayacak...

Beykoz hiçbir zaman futbolcusuz kalmaz, 1 ay sonra o stada 40-50 futbolcu aynı anda Beykoz takımında forma giymek için yine gelir, ki bu şahısların gücünü değil şanlı Beykoz Tarihinin eseri...

Her yönetim döneminde gelen isimler neden sezon bitiminde ya da devam ederken bırakıp gidiyor acaba? neden hemen ardından Kongre Kararları alınıyor? üstelik her zaman da yeni isimler nasıl bulunuyor? neyle ikna oluyorlar?

İlçe meydanlarında asılı bulunan dev bayrakları soruyorlar bana..." Birileri bize küfür mü ediyor yahu! " demekteler...

Altay, Giresunspor, Eyüpspor, Orduspor hatta Iğdır Belediyespor, Kuşadasıspor daha dün hazırlık maçı yaptığımız Hendekspor çıktı üst liglere...biz ise yerimizde sayıyoruz...hep birilerini suçlamak ile de kaçılmaz ki sorumluluktan...bırakıp gitmek de bir erdemlik olsa gerek...

Futbol artık geri plana düştü Beykoz'da, Karete, Taekwondo, Atletizm hatta Bisiklette Türkiye Şampiyonları, Milli Sporcular çıkmakta, hepsi futbolu solladılar...Beykoz sustu, futbol durdu bu ilçede...

Gittiğim her kentte tanıdıklarım ya da yeni tanıştıklarım " Yahu ne oldu Beykoz Spor Kulübüne? " diye sorup durmakta. Gelin siz cevap verin, açıklamada bulunun bakayım...gerçi herkes sağır sultanlar bile nedenini bilmekte...

Beykoz uğruna jop yemeyi, taş yemeği, deplasmanlarda arıza yapan otobüsleri ve de " Övünmekte çok haklıyız..." diye başlayan, " Büyük Beykoz sen çok yaşa ..." diye devam eden tezahüratları özledik....

Stadına Belediye Başkanının, İlçe Kaymakamının, İlçe Spor Müdürünün, Dernek Başkanlarının geldiği günleri özledik...şimdilerde Belediye Temizlik İşçisinin bile görev için olmazsa gelmediği günleri değil...




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder